Sağlık

Gebelik Zehirlenmesi

Gebelik Zehirlenmesi

Gebelik Zehirlenmesi Nedir?

Gebeliklerin %2-5’ini etkileyen preeklampsi hastalığı gebelik zehirlenmesi anne ve bebek ölümlerinin en önemli sebeplerinden biri olarak tanımlanıyor. Hastalığın ortaya çıktığı gebeliklerdeki bebeklerde, anne karnında gelişme geriliği olasılığının normal gebeliklere göre daha fazla olduğu belirtiliyor.

Hastalık, 32. gebelik haftasından önce gelişmişse erken, sonra gelişmişse geç gebelik zehirlenmesi olarak değerlendirilir. Erken gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) aynı zamanda ciddi (ağır) gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) olarak da tanımlanır. Özellikle erken  gebelik zehirlenmesinin (preeklampsinin) önceden belirlenmesi ve önlenmesi bugün tüm dünyada kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının en çok önemsediği konuların başında geliyor.

Belirtiler

Gebelik Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?

Gebelik zehirlenmesi belirtileri şöyle sıralanıyor: 

  • Başağrısı
  • Görme bozuklukları (özellikle bulanık görme) veya körlük
  • Bilinç değişiklikleri
  • Nefes darlığı
  • Ödem
  • Midenin üstünde veya karnın sağ üst bölümünde ağrı
  • Aşırı yorgunluk ve güçsüzlük hali
  • İstemsiz kasılmalar
  • Gebeliğin ikinci yarısından itibaren gelişen hipertansiyon.
  • İdrarda protein görülmesi.
  • Vücutta ödem oluşması.
  • Oksijenlenmenin azalması.
  • Hipertansiyona bağlı olarak gelişen böbrek yetmezliği.
  • Görme kaybı.
  • Karaciğer fonksiyonlarında bozulma.
  • Bu durum beyni etkilediğinde, önce sara krizi-baş ağrısı ile başlar (ki buna eklampsi denir) sonra da beyin kanaması meydana gelebilir. Öldürücü sonuçlar ise karaciğer yırtılması, böbrek yetmezliği, vücutta yaygın kanamalar ve beyin kanamasıdır.
  • Ayrıca, preeklampsinin gebeliğin hipertansif hastalıkları kategorisinde yer aldığı da düşünülerek, gebelik esnasında yüksek seyreden tansiyon değerleri de hastalık için uyarıcı olmalıdır.

Gebelik zehirlenmesi (Preeklampsi); karaciğer yırtılması, böbrek yetmezliği, vücutta yaygın kanamalar ve beyin kanaması sonucu yaşam kaybına neden olabilir. Hastalık beyni etkilediğinde, anne adayında önce sara krizi-baş ağrısı ile görülür (ki buna eklampsi denir) ardından da beyin kanaması meydana gelebilir. 

Tanı Yöntemleri

Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Teşhis Edilir?

Gebelik zehirlenmesi tanısı için gebenin öyküsü çok iyi alınmalıdır. Hastalığın sıklıkla 35 yaş üstü hamilelerde, ilk gebeliğini yaşayanlarda, vücut kitle endeksi 30’un üzerinde olanlarda, önceki gebeliğinde preeklampsi geçirmiş kişilerde, damar hastalığı mevcut kadınlarda ve tedaviyle gebe kalanlarda görülebiliyor. 

Ayrıca ailesinde gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) hikayesi bulunan kişiler ile böbrek hastalığı, hipertansiyon veya diyabet gibi hastalığı bulunan anne adayları da risk altında. Gebeliğin 11.-13. haftalarında yapılan kan basıncı ölçümü, hastalığın teşhisinde oldukça önemli bir rol oynuyor.

Hekiminizin gebelik zehirlenmesinden (preeklampsiden) şüphelenmesi halinde tam kan sayımı ile yine kan tetkikleriyle saptanabilecek karaciğer enzim testleri, serum kreatinin ve ürik asit değerlerinin yanı sıra, idrar tetkikleri gibi testler isteyebilir.

Tedavi Yöntemleri

Gebelik Zaehirlenmesinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Gebelik zehirlenmesi tedavisi gebeliğin sonlandırılması, yani anne ve bebek için uygun şartlar sağlandıktan sonra doğumun gerçekleştirilmesidir. Ağır olmayan gebelik zehirlenmelerinde (preeklamps)gebe ilaçlar ve tıbbi bakım altında 37. Haftanın tamamlanmasına kadar takip edilerek doğum gerçekleştirebilir. Daha ciddi preeklampsilerde ise 34. Hafta itibariyle doğumun gerçekleşmesi gündeme gelebilir. 

Gebeliğin 12. haftasından itibaren (12-16. haftalarda) riskli grup hastalarda, doktor kontrolünde düşük doz aspirin kullanımının, preeklampsinin erken gelişimini, belirti ve bulguların hafifletilmesini, aynı zamanda bebeklerde gelişme geriliğini azalttığı bilinmektedir.

Yüksek risk grubunda bulunan, beslenmesinde kalsiyum eksikliği olan gebelere ilave kalsiyum vermek faydalı olabilir. Ayrıca magnezyum takviyesi yapmak fayda sağlayabilir. Hipertansiyonu ve ödemi azaltmak için az tuzlu, bol proteinli diyet uygulanabilir. Ancak, uygulanacak tüm bu tedbirlerin hekim kontrolü altında ve hekim tavsiyesinde uygulanması önemlidir.

Yüksek tansiyonu kontrol altına almak için tansiyon ilaçlarının mutlaka doktor kontrolünde alınması gerekir ve tansiyonun yakın takibi büyük önem taşır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu